DNA VE GENETİK KOD



  • Çekirdek, hücrenin yönetim merkezidir. Yönetim merkezinin içindeki yönetici molekül de DNA’dır. Canlıya özgü bütün özellikler DNA tarafından belirlenir.
  • Canlının saç renginden burun şekline, kan grubundan sanat yeteneklerine, hayatı boyunca hangi proteinleri sentezleyeceğine ve ne tip bir kişiliğe sahip olacağına kadar bir çok özelliğinin ortaya çıkmasında DNA’nın etkisi vardır. 
  • Hücrenin yönetici molekülü DNA’dır.
  • Hücrenin ne zaman bölünmesi gerektiğine DNA karar verir. Kendini eşleyerek aynı DNA’ya sahip yeni hücreler oluşmasını sağlar. Yeni oluşan hücreye o canlıya özgü bütün özellikler DNA’yla taşınmış olur. 
  • Kısaca DNA hem hücre yaşamını yönetir hem de kendini eşleyerek bölünme sonucu oluşan yeni hücrelere aynı  özellikleri taşır.


DNA’NIN YAPISI:
  • Milyonlarca kez büyütülen kromozomdaki DNA’yı incelediğimizde DNA’nın yapısının nükleotit adı verilen birimlerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu görürüz. DNA organik bir baz, deoksiriboz adı verilen şeker ve fosfat grubundan oluşur. Bunların yapısında karbon, hidrojen, oksijen, fosfor, azot elementleri bulunur. DNA da protein, karbonhidrat ve yağ gibi çok atomlu, büyük yapılı organik bir moleküldür. Nükleotitler birleşerek karmaşık yapılı  DNA’yı oluşturur.
  • Bu nükleotitler birleşerek DNA’nın bükülmüş merdivene benzemesine neden olan dizileri (zincirleri) oluşturur. Bu şekil ikili sarmal olarak adlandırılır.






  • DNA ikili sarmalında her zaman adenin (A) karşısında timin (T), guanin (G) karşısında sitozin (C) bulunur. Karşılıklı dizilerdeki nükleotitler birbirlerine hidrojen bağı adı verilen bağlarla bağlanır ve bu şekilde basamaklar oluşur. Her bir nükleotidin şekeriyle diğer nükleotidin fosfatı arasındaki bağlar da zinciri bir arada tutar.

DNA KENDİNİ NASIL EŞLER:

  • İnsan da diğer birçok canlı gibi döllenme sonucu oluşan tek bir hücreden gelişerek yetişkin bir birey olur. Bütün canlıların büyümek, yıpranan dokularını onarmak ve üremek için yeni hücrelere gereksinimi vardır.
  • Canlıya özgü yeni hücrelerin yapılabilmesi ve bu hücrelerin de o canlıya ait bilgilerden haberdar edilmesi DNA yoluyla olur. 
  • Öyleyse hücrelerin bölünmesi için DNA’nın kendisini çoğaltması gerekir. Yani hücrede bulunan bir DNA’nın kendisini eşleyerek birbirinin aynısı iki DNA oluşturmasından sonra hücre bölünebilir.


  • DNA çift sarmalı kendini eşleyeceği zaman bir enzim yardımıyla bazlar arasındaki hidrojen bağları açılmaya başlar. 
  • İki DNA zinciri arasındaki bazların birer uçları açıkta kalır. 
  • Sitoplazmada serbest olarak bulunan nükleotitlerden uygun olanı, şekilde görüldüğü gibi açık olan baz uçlarına gelerek eşleşir.
  • İşlem sona erince her DNA zinciri kendini eşleyerek aynısı olan iki DNA molekülü ortaya çıkarır.
  • Eşlenme işlemi tamamlandığında hücre artık bölünmeye hazırdır. 
  • Bölünme sırasında her DNA kopyası (kromozom), yavru hücrelere gidecek şekilde yönlenir. 
  • Sonuçta DNA’ları birbirinin aynısı olan iki hücre oluşur.
  • Çekirdekte yer alan DNA ve özel proteinler kromozom adı verilen yapıları oluşturur.
  • Kromozomlar kalıtım birimi olan genleri taşır.
  • Canlıya ait tüm yaşamsal olaylar kromozomlar üzerindeki genlerle şifrelenmiştir.Kromozomların yapısında bulunan ve belirli özelliklerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan DNA parçasına gen denir
  • DNA’lar genleri içerir. DNA ise nükleotit birimlerinden oluşur. 
  • Sonuç olarak kromozomlar DNA’ları DNA’lar genleri içerir.